semer ne demek?
Kökeni: Rumca
- At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç
Semere asılı bir sepeti çözüp ağacın uygun bir dalına astı.
N. Cumalı - Hamalların yük taşırken kullandığı deriden sırt yastığı, arkalık.
- Yukaç.
- Bazı solucanların, eşeysel olgunlaşma zamanı şişkinleşen ve özel bir salgı salgılayan bezleri kapsayan vücut bölgesi. Klitellum.
- Geceleyin kıssa söylemek, hikaye anlatmak.
- Meyve, yemiş mahsul. Verim. Netice.
- Clitellum.
- Saddle.
- Packsaddle.
- Stout.
- Padded frame (used by a porter to support the load on his back.
- Pack saddle.
- Clitellum
- Cliteka:semer
semer burun
- Burun kemiklerinin gommöz yıkımı sonucunda meydana gelen şekil bozukluğu.
- Seadle nose.
semer devirmek
- Yeniçeriler arasında bağlı olduğu ortadan ayrılıp bir başkasına geçmek