seğirtmek ne demek?
- Çabuk adımlarla veya sıçrayarak yakın bir yere doğru yürümek
İçeriye girip de kalem odasına doğru seğirttiği anda odacı sokaktan seslendi.
E. E. Talu - To twitch involuntarily.
- Fling.
- Gallop.
- Pelt.
- Scamper.
seğirtme
- Seğirtmek işi.
- Yemsiz kullanılan olta.
- Bounding.
- Running jumpingly.
- Dashing.
- Trip.
seğirtme oltası
- Yemsiz olarak kullanılan zoka oltası olup yapıları torpil ve balık vücudu biçiminde kurşunla dökülen kancalı olta çeşidi.
- Silver hook.