scouter ne demek?
- Bir keşif biriminin üyesi; bilgi toplayan kimse; gözlemci
scout
- Izci, gözcü, keşif kolu
- Casus (asker, gemi veya uçak)
- Keşif, gözcülük
- Kriket açık saha oyuncusu
- Küçümseyerek reddetmek, alay etmek
- Izci çocuk
- Keşif yapmak, keşfe çıkmak
- Dolaşıp keşfetmek
- Keşfe çıkmak, keşif yapmak, keşfetmek, tepmek, reddetmek
scout about
- Aramak, aramaya çıkmak