scintillation ne demek?
- Kıvılcım saçma
- Parıldama, ışıldama
- Nükteli konuşma
- Bkz. sintilasyon
kıvılcım
- Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası, alev, çakım, çakın, çıngı, şerare.
- Demir, taş vb. maddelerin güçlü çarpışmasından sıçrayan ateş durumundaki parçacıkları.
- Harekete geçiren etken
- Güneş yüzeyinde görülen kesikli ışıma.
- Hava gibi uçun halinde yalıtkan bir ortamda birdenbire oluşan kısa süreli elektrik boşalması.
- Hava gibi uçun halinde yalıtkan bir ortamda birdenbire oluşan kısa süreli elektrik boşalması.
- Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası. 2. Harekete geçiren etken.
Spark.
Sparklet.
Glint.
sintilasyon
- Bk. kırpışım
- Saçılım
- Parıldama, ışıldama.
Scintillation.
scintillation counter
- Pirilti sayaci
scintillating
- Parıldayan, parlayan, ışıldayan
- Canlı, neşeli, hayat dolu
- Esprili, nüktedan, aşırı derecede zeki
- İleriye doğru parıltılar saçan veya gönderen