scandalously ne demek?
- Rezalet bir şekilde
- İftira atar bir tarzda
- Müstehcen ve iğrenç bir tarzda
rezalet
- Toplumun duygularını inciten olay veya durum, kepazelik, maskaralık, rezillik
- Utanç verici şey. Utanılacak hal.
- Rotten.
- Ridiculous.
- Fucked up.
- Scandal.
- Disgrace.
- Ignominy.
- Indignity.
- Infamousness.
scandalous
- İftiralı, dedikoducu
- Çok ayıp
- Rezil, kepaze
- Lekeleyici
scandalousness
- Rezalet