savunmasız ne demek?
- Savunma gücü olmayan.
Vulnerable.
Defenceless.
Unprotected.
Indefensible.
Undefended.
Defenseless.
savunma
- Saldırıya karşı koyma, müdafaa
- Bir kişiyi, bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı veya konuşma, savunu, müdafaaname.
- Bir takımın kalesini korumak için gösterdiği çaba, defans.
- Bir takımın kalesini korumak ve gol yememek için oyun süresince çaba göstermesi.
Defensive.
Defence.
Defense.
Defending.
Advocacy.
Hearing.
savunmasız bırakma suçu
Mayhem.
savunmasız plazmit
- T-DNA genlerinin hepsi ya da bir kısmı uzaklaştırılarak bitkilerde kanser yapma özelliğini kaybetmiş Ti plâzmidi.