savaş ne demek?
- Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, muharebe, harp, cenk.
Savaş yıllarıydı. Orta hâllilerin bile doğru dürüst yiyeceği yoktu.
Ayla Kutlu - Uğraşma, kavga, mücadele.
- Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele.
- Bir toplumun başka bir topluma, isteğini benimsetme amacıyla tüm olanakları ve güçleriyle yaptıkları düzenli saldırı.
- Ülke veya ülkeler topluluğu arasında meydana gelen silahlı vuruşma, cenk, muharebe, harp, doğuş, kavga. mücadele, uğraş.
- Silahlı çatışma.
- Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele.
War.
Fighting.
Wartime.
Warfare.
Battle.
Fight.
Combat.
Struggle.
Campaign.
Conflict.
Crusade.
Fray.
Action.
Striving.
Hostilities.
Hostility.
Sword.
Guerre
savaş açmak
- Bir veya daha fazla devlete karşı savaş durumuna geçmek
- Bkz. savaş ilan etmek
- Ortadan kaldırmak için uğraşmak
Declare war against, draw the sword, combat, dig up the tomahawk.
savaş alanı
Battlefield, battleground, field, theater of war, shambles.