savaşçılık ne demek?
- Savaşçı olma durumu
Soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi.
F. R. Atay - Belligerence, belligerency, bellicosity.
savaşçı
- Savaşan, savaş durumunda bulunan, muharip.
- İyi veya çok savaşan, savaşkan, cengâver.
- Savaşa katılan kimse.
- Fighting.
- Combatant.
- Warlike.
- Belligerent.
- Bellicose.
- Martial.
- Trigger-happy.
savaşçı
- Savaşan, savaş durumunda bulunan, muharip.
- İyi veya çok savaşan, savaşkan, cengâver.
- Savaşa katılan kimse.
- Fighting.
- Combatant.
- Warlike.
- Belligerent.
- Bellicose.
- Martial.
- Trigger-happy.
savaşçı siyaset
- Militarism.