satiate ne demek?
- Gına getirmek
- Doyurmak
- Doymuş, tıka basa doymuş, tok
- Tatmin etmek
gına
- Zenginlik, bolluk.
- Bıkma, usanma.
- Zenginlik. Yeterlik.
- Disgust.
- Weariness.
- Boredom.
- Wealth.
- Sufficiency.
satiate with pleasure
- Memnuniyetle tatmin olmak
- Zevkle tatmin olmak
satiated
- Tok, doymuş