sarsmak ne demek?

  1. Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek

    Kalkın bakalım, diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı.

    Ç. Altan
  2. Zarar verecek yolda etkilemek, aksatmak

    Çok sevdiği annesinin ölümü onu çok sarsmıştı.

    S. F. Abasıyanık

    Her hadisenin rüzgârı onun gergin sinirlerini derin derin sarsmıştır.

    İ. A. Gövsa
  3. (en)Appal.
  4. (en)Jolt.
  5. (en)Rock.
  6. (en)Shake.
  7. (en)Shock.
  8. (en)To shake.
  9. (en)To jar.
  10. (en)To jolt.
  11. (en)To give a shock.
  12. (en)To shock.
  13. (en)To rock.
  14. (en)To devastate.
  15. (en)To weaken.
  16. (en)To debilitate.
  17. (en)To agitate.
  18. (en)To upset.
  19. (en)To give sb a shock.
  20. (en)Churn.
  21. (en)Diddle.
  22. (en)Joggle.

sarsma

  1. Sarsmak işi.
  2. (en)Concussion.
  3. (en)Shake.
  4. (en)Shock.
  5. (en)Shaking.
  6. (en)Jolt.

sarsma beton

  1. Fabrikada büyük bir özenle kalıba dökülen ve titreşimi yapılan beton.
  2. (en)Vibrolithic concrete.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sarsmasarsma betonsarsmamaksarssarsaçsarsaksarsak frenlemesarsak ihtiyarsarsaraSara hastalığısara leesaraband
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın