sarım ne demek?
- Sarma işi.
- Bir şeyi bir kez saracak miktar.
- Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası.
- Bağlı olduğu çalgıda manyetik alan oluşmak yoluyla tel titreşiminin ses sinyaline dönüşmesini sağlamak için bakır gibi iletken bir telin bir mıknatıs çevresine birçok kez sarılması işi.
- Wraparound.
- Winding.
sarma
- Saran, içine alan şey, zarf.
- Çevirme.
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek.
- Bir ayakta alınan paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk.
- Sarılarak yapılan.
- Sarmak işi.
- Erkek dansçının kadın dansçıyı kollarıylasarması.
- Bir filmi ya da bir mıknatıslı kuşağı bir makaradan, bir göbekten öbür makaraya, göbeğe aktarma.
- Susuz sahra. Suyu olmayan çöl.
- Winding.
sarımlı
- Otomatik olarak kendi kendine saran.
sarımsağını hesap eden paçayı yiyemez
- Küçük sakıncalarını düşünerek bir işe girişmeyen kişi, o işin kazançlarından yoksun kalır.