saptırmak ne demek?
- Sapma işini yaptırmak.
- To deflect.
- To distort.
- To misrepresent.
- To twist.
- To turn to to make sb digress.
- To deviate or depart from.
- To aberrate.
- To mislead.
- To misguide.
- To tur.
- Bastardize.
- Deflect.
- Distort.
- Divert.
- Doctor.
- Falsify.
- Mislead.
- Misrepresent.
- Sidetrack.
- Swerve.
- Turn.
- Warp.
- To divert.
sapma
- Serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumundayken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktasının meridyen düzlemi arasındaki açı.
- Bir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonraki doğrultusu arasında oluşan açı.
- Bazı kelimelerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu: Ben-ge > bene yerine bana, sen-ge > sene yerine sana olması gibi.
- Sapmak işi.
- Turnabout.
- Divergence.
- Turning.
- Turning to.
- Turning into.
- Swerving.
saptırma
- Süs olarak yapılan kırık çizgili silme.
- Saptırmak işi.
- Alıcı ya da almaçta, taramanın düzgün olarak gerçekleşebilmesi için, elektron demetinin yatay ya da düşey olarak yön değiştirmesinin sağlanması.
- Diversion.
- Vitiation.
- Deflection.
- Deviousness.
- Ablenkung
- Déviation, déflexion
saptırma açısı
- Elektron demetinin açıyla ölçülebilen sapma derecesi.
- Deflection angle.
- Ablenkungswinkel
- Angle de déviation (de déflexion)