saplamak ne demek?
- Hızla batırmak.
- Strike in, strike inwards.
- Spear.
- Spit.
- Stick.
- Thrust.
- To thrust into.
- Pierce.
- To stick.
- To thrust.
- To plunge into.
- To dig sth into.
- To stick or thrust sth sharp into sth / sb.
- To insert.
- To stab.
- To piece.
- To spike.
- To pin.
- Plunge.
- Run through.
hızla
- Çabucak.
- Fast.
- Quick.
- Quickly.
- Like a streak of lightning.
- Speedily.
- At a good clip.
- Apace.
- Double-quick.
- By leaps.
saplama
- İç içe geçen veya başka bir parça üzerine eklenen parçaların bağlantısı için kullanılan, türlü kalınlık ve uzunlukta, bir yanı yivli, yuvarlak metal kama.
- Bir menteşenin iki oynak parçasını birleştirmeye yarayan küçük, ince metal mil.
- Saplamak işi.
- İç içe geçen ya da başka bir parça üzerine eklenenlerin bağlantısı için kullanılan değişik kalınlık ve uzunluktaki bir yanı yivli yuvarlak maden kama.
- Pin.
- Thrust.
- Stabbing.
- Sticking into.
- Stab.
- Stud.
saplama diş
- Pivot tooth.