sapasağlam ne demek?
- Çok sağlam, her yanı sağlam
Kendi yaşında sırım gibi sapasağlam bir yerli kadın olan karısı bir hafta içinde tifodan ölüp gidivermişti.
R. N. Güntekin - Safe and sound.
- In perfect health.
- As sound as bell.
- Sound.
- Copper-bottomed.
- Iron.
- Knockabout.
- As large as life.
- Rude.
- Fit as a fiddle.
- Well and sound.
- Very strong.
- Cast iron constitution.
- As hard as nails.
- In the best / pink of health.
- Sound health.
- Sound as a bell / dollar.
- Sound in wind and limb.
sapa
- (mecaz) Düzgün olmayan, yolundan sapmış
- Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış
- Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan.
- Off the road.
- Secluded.
- Devious.
- Out-of-the-way.
- Off the beaten track.
- Out of the way.
sapa bir sokak
- An off street