sandıkçı ne demek?
- Sandık yapan veya satan kimse.
- Bk. sandıkkâr.
- Maker or seller of chests.
- Trunks.
- Cates or strong boxes.
sandıkkar
- Sandıkçı. Gölge oyunu ustalarının ikinci yardımcısı. Oyun takımından sorumludur ve çırağın yardımcısıdır.
sandıkçılık
- Sandık yapma veya alıp satma işi.
sandık
- İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası
- Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya plastikten yapılmış, dört köşe kap.
- Bir kurumda para alınıp verilen yer.
- Kamu kesiminde çalışan personelin sosyal güvenlik işlerini yürüten kuruluş.
- Yapılarda kum, çakıl vb. şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü aleti.
- Kamu kesiminde çalışan personelin kendi durumunda düşük faiz ve taksitler hâlinde geri ödemek üzere borç para aldığı birim.
- Seçimlerde oy pusulalarının atıldığı kutu.
- Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumba.
- Filmlerin taşınmasında kullanılan, yangına karşı korumalı, genellikle madenden ya da üzeri maden levhayla örtülü kap.
- Transite case, case.