sakallanmak ne demek?

  1. Sakallı duruma gelmek

    Fark, yalnız şurada ki, birbirinin kucağında oturan bayram çocukları otuzar, kırkar, ellişer yaş ihtiyarlamışlar, sakallanmışlar...

    R. N. Güntekin
  2. Sakalı çıkmak.
  3. (en)To sprout a beard.

sakallı

  1. Sakalı olan
  2. Savaş tutsaklarının yaşı geçkin olanları.
  3. (en)Bearded.
  4. (en)With a beard.
  5. (en)Whiskered.

sakallanma

  1. Sakallanmak işi.

sakalleğeni

  1. Sakal tıraşı biten kimsenin, oyuk yanı boynuna dayatılan ve içindeki su ile yüzü yıkanan bakır ya da çinko leğen. (-Bursa)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sakallanmasakalleğenisakallısakallı adamsakallı akbaba
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın