sabire ne demek?
Kökeni: Arapça
- (bkz. sabır)
- Bk. Sabir.
- Sabreden, dayanan.
- Acelesiz bekleyen.
- Dişini sıkan.
sabır
- Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç
- Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
- Patience.
- Forbearance.
- Endurance.
- Fastness.
- Steadfastness.
- Steadiness.
- Fortitude.
- Sufferance.
sabir
- Acele etmeyen.
- Zorluğa karşı göğüs geren, halinden şikayet etmeyip acı ve sızıya katlanan.
- Bela ve musibete karşı şikayet etmeyip Allah'a (C.C.) şükreden.
- Dayanan, sabreden.
- Tahammül eden, katlanan sabırlı.
- (C.: Sıber) Kefil.
- Bekleyen.
sabir otu
- Agave americana