sıyırmak ne demek?
- Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak.
- Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak, düşürmek.
- Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak
Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı.
P. Safa - Çekerek çıkarmak.
- Kazıyarak, silerek üzerinde veya içinde hiçbir şey bırakmamak.
- Hafifçe dokunarak geçmek.
- Akıl sağlığını kaybetmiş olmak.
- Çekip kurtarmak
Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?
R. H. Karay - Abrade.
- Graze.
- Shave.
- Bark.
- Brush.
- Crease.
- Glance off.
- Hitch.
- Scar.
- Scrape.
- Skim.
- Skin.
- Slip.
- Slip off.
- Nick.
- Pick.
- To tear.
- Peel off.
- To rip.
- To tear off.
- To peel off.
- To scrape.
- To graze.
- To brush.
- To polish off.
- To skin.
- To scrape to draw.
- To pick / gnaw clean.
- To eat every morsel of food on (one's plate.
- To pull a garment up or down a little bit.
sıyırma
- Sıyırmak işi.
- 1 Vakum damıtması veya inert atmosferde buharlaştırma teknikleri ile gerçekleştirilen bir karışımdan uçucu bileşenleri ayırarak saf bir katı elde edilmesi. 2.Elektrokimyada, bir elektrot üzerinde biriktirilmiş tabakanın yükseltgenmesi veya indirgenmesi ile uzaklaştırılması.
- Abrasion, graze, glance.
- Stripping.
sıyırma voltametrisi
- Analiz edilecek maddenin önce elektrot yüzeyinde biriktirilmesi sonra anodik veya katodik olarak sıyrılması ile madde miktarı tayininde kullanılan analitik teknik.