sırt çantası ile yürümek ne demek?
- Backpack it.
backpack
- Sırt çantası, arka çantası
sırt
- Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm
- İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı.
- Kesici araçların kesmeyen kenarı.
- Dağların veya tepelerin üst bölümü
- İnsanın üstü
- Bir şeyin üstü, üst bölümü.
- Dikilmiş veya ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm.
- Kabzanın ve balçağın altındaki, tabanın en kalın ve kılıç eğiminden önceki kısım.
- Bir hayvanın ya da hayvanın bir parçasının üst yüzeyi; yerde yatay duran bir canlının üst yüzeyi. Dorsal.
- Sığır gövde etinin sırt kısmından elde edilen, 3-4 kg ağırlığında, dikdörtgen biçiminde pastırmalık et parçası veya bu parçadan yapılan pastırma.
sırt ağrım var.
- Pain: i have a back pain.
çanta
- Kösele, meşin, kumaş vb. hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek vb. koyup taşımaya yarayan kap
- Alıcıların korunmasını ve taşınmasını sağlayan çeşitli biçim ve boydaki kutular.
- Carrierbag.
- Case.
- Purse.
- Handbag.
- Briefcase.
- Suitcase.
- Tasche
- Sac
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
- By means of.
- Hereby.
- Upon.
- With.
- Together with.
- Withal.
- Plus.