sırnaşma ne demek?

  1. Sırnaşmak işi

    Yataktan kalktıktan sonra Emine'ye mütemadiyen sırnaşması var ki buna, kadın hiç tahammül edemiyordu.

    H. E. Adıvar
  2. (en)Advances, obtrusion, subservience.

sırnaşmak

  1. Sırnaşıkça davranmak.
  2. (en)To persist exasperatingly in asking for sth.
  3. (en)To importune.

sırnaşmak

  1. Sırnaşıkça davranmak.
  2. (en)To persist exasperatingly in asking for sth.
  3. (en)To importune.

sırnaşık

  1. Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse).
  2. Sıkıntı veren, rahatsız eden, tedirgin eden, musallat olan
  3. (en)Exasperatingly importunate.
  4. (en)Obtrusive.
  5. (en)To annoy.
  6. (en)Worry.
  7. (en)Saucy.
  8. (en)Tiresome.
  9. (en)Importunate.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sırnaşmaksırnaşıksırnaşık adamsırnaşıkçasırnaşıklıksırnaşış
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın