sırça ne demek?
- Cam
Mermere düşen sırça gibi tuz buz oldu.
A. Gündüz - Camdan yapılmış
Kadınlar kollarında birçok sırça bilezikler taşırlardı.
Y. K. Beyatlı - Glass.
- Broken glass.
cam
- Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim.
- Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça
- Pencere
- Kadeh, içki.
- Bk. hücre yapışma molekülleri, kalmodulin
- Alkali metallerle, toprak alkali ya da ağır metallerin silikatlarının eritilmiş karışımından pluşan, sert, biçimsiz, kırılgan ve genellikle saydam nesne. (Katkı özdekleriyle, ayrı amaçlarda kullanılacak türleri yapılır.)
- Kalmodulin.
- Cam, şişe, bardak, sırça.
- Turning or sliding piece which, by the shape of its periphery or face, or a groove in its surface, imparts variable or intermittent motion to, or receives such motion from, a rod, lever, or block brought into sliding or rolling contact with it.
- Curved wedge, movable about an axis, used for forcing or clamping two pieces together.
sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı
- Insan kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır.
sırça saray
- Glasshouse.