sığınmak ne demek?
- Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek.
Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok.
Halit Fahri Ozansoy - Korunmak amacıyla bir yere veya birine başvurmak, başkalarının yardım ve korunmasına ihtiyaç duymak
Karı koca o evlerden birinde bir odacığa sığınmıştık.
R. N. Güntekin - Genellikle siyasi sebeplerle kendi ülkesinden kaçıp başka ülkeye gitmek, iltica etmek.
- Güvenmek, yardım istemek veya ummak
Kendisini küçük gören bir millet, insaniyet şefkatine sığınarak yaşayamaz.
O. S. Orhon Fall back upon a thing.
Take refuge in.
Take shelter in.
Refuge.
Harbor.
Harbour.
Nestle.
Defect.
Take sanctuary.
Take to.
Turn to.
Shelter.
To take shelter in.
To take refuge.
To crouch down.
To take shelter / refuge.
To take cover.
To take shelter.
To cry on one's shoulder.
sığınma
- Yarış sırasında, rüzgârın etkisinden korunmak için başka bir yarışçının arkasına sinme.
- Sığınmak işi, iltica
Shelter.
Taking sheltir.
Taking refuge.
To take shelter in to take refuge behind sb.
sığınma barınağı
- Her tür çekinceden korunabilmek amacıyla gemilerin sığındıkarı yer.
Port of emergency.
Port de refuge