süs ne demek?
- Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı.
- Güzellik veren, güzelleştiren şey
Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur.
T. Dursun K - Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek.
- Süsleme veya süslenme işi.
- Polen ya da herhangi bir yapının üzerindekisüs, desen. Ornamentasyon.
- Ornamentation.
- Ornamental.
- Fancy.
- Ornament.
- Adornment.
- Decoration.
- Finery.
- Garnish.
- Make-up.
- Setout.
- Apparel.
- Attire.
- Embellishment.
- Embroidery.
- Encrustation.
- Enrichment.
- Falbala.
- Falbelo.
- Flamboyance.
- Flourish.
- Flower.
- Frill.
- Frippery.
- Garnishment.
- Garniture.
- Get-.
- Trimming.
- Armament.
- Doodad.
- Facing.
- Trappings.
- Trim.
- Facings.
- Ornamentation
süs balığı
- Doğal olarak Güney Amerika'da yaşayan, boyları 5 cm olabilen, sırt yüzgecinde büyük siyah bir bant bulunan zeytin sarısı tonlu bir akvaryum balığı.
- Goldfish.
- Hyphessobrycon ornatus
süs bitkileri
- Ornamental plants.