sürünmek ne demek?
- Kendi üzerine koku, krem vb. sürmek.
- Bir şeye değerek geçmek, geçerken değmek.
- Sürünme işine konu olmak
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.
Enderunlu Vasıf - Yoksul ve perişan yaşamak.
- Karnı üzerinde sürünerek gitmek
Drag.
Creep.
Crawl.
Grovel.
Rough it.
Languish.
Trail.
To rub on.
Rub in.
To rub oneself against.
To crawl.
To creep.
To rub against.
To rub in.
To vegetate.
To rough it.
To lead a dog's life.
To live life of misery.
Lead a miserable existence.
sürünme
- Sürünmek işi.
- Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi.
- Toprak kaymasının daha yüzeysel, daha ağır gelişen bir türü. bkz. toprak kayması.
Crawl.
Crawling.
Drag.
Creeping.
Reptation
sürünmemek
(neg. form of sürünmek) drag, creep, crawl, grovel, rough it, languish, trail.