sürülmek ne demek?
- Sürme işine konu olmak veya sürme işi yapılmak.
- Uzaklaştırılmak, nefyedilmek
Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim.
E. Bener - To be driven to.
- To be spread / rubbed / smeared on.
- To be plowed.
- To be exiled to.
- Sth to be placed in front of sb.
- To be pushed.
- To be cultivated / tilled / marketed.
- Wheel.
sürülme
- Sürülmek işi.
- Piyasaya çıkarılma.
- Being pushed.
- Being rubbed.
- Being smeared.
- Being plowed.
- Tillage.
- Cultivation.
- Marketing.
- Driving.
sürülme akımı
- Bir içyükül özdegim içinde, dalgalı bir elektriksel alan etkisi altında oluşan akıma eşdeğer yük kaymaları.
- Bir içyükül özdegim içinde, dalgalı bir elektriksel alan etkisi altında oluşan akıma eşdeğer yük kaymaları.
- Displacement current.
- Verschiebungsstrom
- Courant de déplacement