süprüntü ne demek?
- Süpürge ile temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı.
E. E. Talu - Bayağı, aşağılık şey veya kimse.
- Sweepings.
- Worthless and low-down people.
- Waste.
- Dust.
- Mull.
- Dry refuse.
- Riff-raff.
- Scum.
- Screenings.
- Stuff.
- Crap.
- Soft dirt.
- Dregs.
- Garbage.
- Offal.
- Outsweepings.
- Riff raff.
- Rubbish.
- Shoddy.
- Trash.
süprüntü sinekleri
- Parlak, esmer, sarımsı çizgilerle süslü olup, kurtçuk evresinde yaprakbitlerine düşkünlüğü nedeniyle tarımla uğraşanların büyük yardımcısı, sayılan, yine bu evrede memelilerin, bu arada insanların sindirim aygıtına ve dış-kulak borusuna yerleşebilen, çiftekanatlılar familyası.
- Hover flies.
- Schwebfliegen
- Syrphidés
- Syrphidae
süprüntü toplam
- Hash total