sülal ne demek?
- İshal olmak.
ishal
- Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarma, bağırsakları bozulma, sürgün, ötürük, iç sürme, amel, linet.
- Bağırsaklarda peristaltik, salgı veya permabilite artışı ve su emilmesinin azalmasına bağlı olarak sık sık ve sulu kıvamda dışkılama, diyare, hlk. iç gitmesi, iç kesilmesi, iç sürmesi, iç yenmesi, ötürük, sürgün.
- Mülayim ve düz bir yere varmak.
- Dışkının sıvılaşması ve dışkılama sıklığının artması.
- Lax bowels.
- Diarrhea.
- Diarrhoea.
- Loose bowels.
- Runs.
- Looseness.
sülale
- Soy, hısım akraba
- Ev, aile.
- Bk. hansoyu
- Soy, sop. Bir kimsenin soyu.
- Dynasty.
- Family.
- Lineage.
- Stirps.
- Stirpes.
- Line.
sülalei tahire
- Temiz sülale olan Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) soyu. (Osmanlıca'da yazılışı: sülale-i tâhire)