sükuti ne demek?
Kökeni: Arapça
- Suskun kimse.
- Susmayı seven.
- Az konuşan kimse.
suskun
- Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
- Sessiz, sakin bir biçimde.
- Taciturn.
- Silent.
- Self-contained.
- Tongue-tied.
- Mute.
- Reticent.
- Speechless.
- Dumb.
sükuti istifham
- İstifham sessizliği. (Osmanlıca'da yazılışı: sükût-i istifham)
sükutilik
- Sessizlik, suskunluk.