sübut ne demek?
- Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma.
- Sabit, berkarar ve payidar olup durmak. Oynak ve müteharrik olmamak. Kat'i olarak meydana çıkmak. Sabit oluş.
- Becoming established / certain.
- Becoming a reality.
sübut bulmak
- Tanıtlanmak, ispat edilmek.
- To be proved tanytlanmak, ispat edilmek.
sübutı
- Varlığı kat'iyyen isbat edilene ait. Müsbet, isbatlı olan. (Bak: İman-ı bil-ahiret) (Osmanlıca'da yazılışı: sübutî)