söyletmek ne demek?
- Söylemek zorunda bırakmak, itiraf ettirmek
Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı.
Ö. Seyfettin - Söylemesine yol açmak.
- To make sb say.
- To let sb say.
- To draw sb out.
- To make sb say sth.
- To allow sb to say sth.
- To make sb talk.
söyletme
- Söyletmek işi.
söyletmelik
- Düğün gecesi gelini konuşturmak için damadın verdiği armağan, para.