söve ne demek?
- Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve
Kendilerini ağaçlara, kapı sövelerine çarpmazlar.
M. Ş. Esendal - Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar
Başını kapının taş sövesine koyup bir mektep çocuğu gibi bağıra bağıra ağlamak istiyordu.
H. R. Gürpınar - Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları
Cebinden çıkardığı yassı uçlu bir demiri söve ile çerçevenin arasına sokarak camı da yukarı sürdü ve rezeledi.
H. R. Gürpınar - (Mimarlık) Kapı ve pencere çerçevesinin dört yanından her biri.
- Doorjamb.
- Doorpost.
- Door frame.
- Window frame.
- Framing.
- Jamp.
- Stave.
- Stanchion.
- Stake.
- Durn.
- Beam.
- Jamb.
söve pervazı
- (Mimarlık) Sövenin duvar yüzeyine gelen kalınlığı üzerine çakılan çerçeve. a. bk. söve.
- Door casing, door frame.
- Chambranle
sövekel
- Dam ya da çatı kenarı.