rutin ne demek?
- Alışılagelen, sıradan, sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan
Genç olmasına karşın belli bir pişkinliği, yırtılmışlığı, rutini vardı.
H. Taner - Alışkanlıkla elde edilmiş beceri.
Herkes kendi rutinine baş eğmesini öğreniyordu.
A. Kulin - Bk. alışcıl
- Bk. alışı
- Alışılagelen
- Routine.
- Glucoside resembling, but distinct from, quercitrin.
- Rutin is found in the leaves of the rue and other plants, and obtained as a bitter yellow crystalline substance which yields quercitin on decomposition.
alışcıl
- Alışılmış süreç ya da davranışlara ilişkin.
- Routine.
rutin metabolizma
- Bir ferdin veya canlı grubunun normal koşullar altında açken ve stressiz ortamda gözlemlenen metabolizma düzeyi.
- Routine metabolism.
rutik asit
- Formülü C10H20O2 olan sedef otundan elde edilen bir monobazik asit.
- Dekanoik asit.