rumble ne demek?
- Anlamak, çakmak, sezmek, içini okumak
- Gürlemek, gümbürdemek
- Gurlamak, guruldamak
- (taşı) yuvarlanan fıçıya koyup parlatmak
- Gümbürtü, gürültü, gürleme
- Guruldama, gurultu
- Paytonun arkasındaki oturma yeri, bagaj yeri
- Şaft üzerinde yuvarlanan fıçı
- B.D., (argo) dalaş, maraza
- Haykırmak
rumble out
- Gürlemek, haykırmak
rumbling
- Guruldama