ruhani ne demek?
Kökeni: Arapça
- Ruhla ilgili.
Bir nur inmiş gibi yüreğime âdeta ruhani diyebileceğim bir sükûnet çökmüştü.
R. N. Güntekin - Din ve mezhep işlerini ele alan, bunlarla ilgili bulunan.
Muhterem hatun patrik meclisiyle ruhani meclisin nasihatlerini dinleyerek kızını, büyük emire zevce olarak verdi.
F. R. Atay - Dinle ilgili, dini bir havası olan, manevi, cismani karşıtı.
Bunu artık ne pahasına ödersem ödeyeyim, duymuş olduğum bu ruhani haz, bana kâfidir.
A. Ş. Hisar - Ruhsal.
- Gözle görülmeyen.
- Din adamı.
- Gözle görülmeyen.
- Spiritual.
- Clerical.
- Inner.
- Ethereal.
ruhani bilgi
- Gnosis
ruhani bilgiye ait
- Gnostic