ruby ne demek?
- Yakut, lâl
- Saatlerde kullanılan ufak yakut parçası
- Yakut rengi, lâl
- Kırmızı şarap
- İng
- Kırmızı, lal, yakut, yakut rengi, kırmızı şarap, saat taşı
rub
- Sütün yoğurt olması. (Osmanlıca'da yazılışı: ru'b)
- Süpürge.
- Dörtte bir. Bir şeyin dört kısmından bir kısmı.
- Sürtme, sürtünme
- Ovma, ovalama
- Güçlük, engel
- Ovmak, ovarak sürmek, ovuşturmak, ovalamak, sürtmek, sürtünmek, masaj yapmak, sürmek, friksiyon yapmak, zımparalamak, kazımak, klişe çıkarmak, geçinip gitmek, idare etmek
- Sinirlendirici şey
- Pürüz.
- (-bed, -bing) ovmak, ovalamak
rub a dub
- Davul sesi
- Buna benzer gürültü.
- Davul sesi, trampet sesi