rouser ne demek?

  1. Heyecanlı olay
  2. Sansasyon
  3. Üçkağıt, dalavere
  4. Kuyruklu yalan

heyecanlı

  1. Çabuk, kolay heyecanlanan (kimse), müteheyyiç.
  2. Heyecan veren.
  3. Heyecanla yapılan
  4. (en)Declamatory.
  5. (en)Emotional.
  6. (en)Excitable.
  7. (en)Febrile.
  8. (en)Feverish.
  9. (en)Glowing.
  10. (en)Gone.

rouse

  1. Canlandırmak, uyandırmak, kızdırmak, kışkırtmak, tahrik etmek, yatağından çıkarmak, yuvasından çıkarmak, çalkalamak, canlanmak, uyanmak
  2. Uyandırmak, kaldırmak
  3. Canlandırmak, gayrete veya harekete getirmek, tahrik etmek
  4. (av hayvanını) kışkırtmak
  5. Telâşlandırmak, telâşa düşürmek
  6. Uyandırma, kaldırma
  7. Canlandırma, harekete getirme

rouse oneself

  1. Tüm gücünü toplamak, canlanmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

rouserouse oneselfrouse uprousettus aegyptiacusrousrous sarcoma virusRous sarkoma virüsroublerouerouenrougerouged
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın