roll ne demek?
- Tomar şeklinde şey
- Liste, defter, sicil, kayıt
- Top, rulo
- Bir çeşit küçük ekmek
- Gümbürtü, gök gürlemesi
- Kabarıklık
- Bükülüp tomar haline konabilen tuvalet takımı çantası
- Geminin sallaması, yalpa
- (argo) para tomarı, para
- Hav
- Yuvarlanmak, dürmek, yuvarlamak, rulo yapmak, tomar yapmak, sarmak, top yapmak, döndürmek, çevirmek, havada takla atmak, sürmek, kullanmak, oklava ile açmak (hamur), silindirle ezmek, yaprak haline getirmek [met.], haddeden geçirmek, ağzında yuvarlaya
- Yuvarlamak
- Çevirmek, devirmek
- Top etmek, sarmak
- Kalın sesle söylemek
- Açmak, oklava ile açmak
- Haddeden geçirmek
- Hızlı hızlı davul çalmak
- R harfini şiddetle söylemek
- Yuvarlanmak, tekerlenmek, yuvarlanıp gitmek, tekerlek üstünde gitmek
- Dönmek, dolaşmak, deveran etmek
- Inişli yokuşlu uzanıp gitmek
- Dalgalanmak
- Top olmak, sarılmak
- Gürlemek
- Oklava ile açılmak
- Geçip gitmek rolled oats yulaf ezmesi.
- Yuvarlanış, yuvarlayış, tekerleme
- Devirme, devrilme
- Silindir, yuvak, merdane
tomar
- Dürülerek boru biçimi verilmiş deri, kâğıt.
- Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk.
- Yığın, küme.
- Üzeri yazılı papirüs, paşömen ya da kâğıtların, genellikle bir sopaya sarılmasından oluşan kitap.
- Bundle.
- Roll.
- Cylindrical object.
- Heap.
- Pile.
- Rammer.
roll a log for smb
- Arka çıkmak, destek olmak
roll a log for smb.
- Arka çıkmak, destek olmak