roketi fezaya fırlatma ne demek?
- Launch
launch
- Piyasaya sürmek, başlamak, çıkmak
- Başlatmak (yeni iş)
- Denize indirmek, atmak, fırlatmak, girişmek
- Roket fırlatmak
- Kızaktan suya indirmek (gemi)
- Mızrak gibi atmak
- Gemiyi kızaktan suya indirme
- Roketi fezaya fırlatma
- Işkampaviye
- Harp gemisinin en büyük sandalı
roketin tasidigi yük
- Payload
roket
- Atış sırasında mekanik olarak yön verilen, yörüngesinin başlangıcında öz itmeli olarak yol alan ve daha sonra yalnız balistik kanunlarına bağlı kalan mermi.
- Bir çeşit füze.
- Projectile.
- Rocket.
- Missile.
- Payload.
fırlatma
- Fırlatma işi.
- Işi.
- Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması.
- Yanardağların etkinlikleri sırasında gazların basıncı ile katı ya da yarı erimiş özdekleri havaya savurmaları.
- Projection.
- Ejeted material.
- Straddeling.
- Fling.
- Pitch.
- Throw.