rods ne demek?
- Sopacıklar
sopacıklar
- Ağtabakanın, gözün karanlığa alışmış durumunda görsel izlerin iletilmesinde belli başlı rolü oynayan özel alıcılar, ya da bunların sopa biçimindeki uçları.
- Rods.
- Stäbchen
- Bâtonnets
rod
- Yunanca kırmızı anlamına gelen bir önek.
- Stick, shaft; stick or bundle of twigs used for whipping; punishment; pistol (Slang).
- Çubuk, değnek, filiz, ince dal, sopa, sırık, asa, baston, kol, tabanca [amer.], dayak, güç, çük [arg.], penis, kamış [arg.]
- Çubuk, değnek
- Asa
- Falaka değneği
- Ceza
- Kudret, güç
- Beş metrelik uzunluk ölçüsü
rod aerial
- Çubuk anten