rime ne demek?
- Kırağı
- Kafiye
- Uyak
- Şiir
- Çapak
- Kırağı bağlamak, kırağı düşmek
- Bkz. rhyme
- Kırağı ile örtmek, kırağı gibi
kırağı
- Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince su damlacıkları
- Havadaki su buğusunun yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince buz kırılcaları.
- Sıcaklık 0°C in altına düştüğünde havanın içindeki su uçuğunun, yere yakın yerlerde ve toprakta yoğunlaşmasıyla oluşan küçük buz parçacıkları.
- (Bak: Şebnem)
- Hoarfrost.
- Rime.
- Frost.
- White frost.
- Glaze.
- Hoardfrost.
rhyme
- Kafiye yapmak
- Kafiyeli yazmak
- Kafiyeli söylemek
- Uyaklı olmak
rimei çeşm
- Göz çapağı. (Osmanlıca'da yazılışı: rime-i çeşm)
rimel
- Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara
- Mascara maskara.
- Rimel.
- Mascara.