rehber ne demek?
- Kılavuz.
Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı.
N. F. Kısakürek - Birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan, yol gösteren kimse veya şey, delil
Ben bunları düşünürken rehberim eliyle bir büyük bina gösterdi.
R. H. Karay - Kılavuz
- Bk. kılavuz kitap
- Bk. kılavuz
- Yol gösterici, kılavuz.
- yol gösteren, kılavuz
- Yol gösteren, kılavuz. (Bak: Mürşid)(...Hem Rabb-ül-Alemin, meyve-i alem olan insana alemi içine alacak bir vüs'at-ı istidat verdiğinden ve bir ubudiyet-i külliyeye müheyya ettiğinden ve hissiyatça kesrete ve dünyaya mübtela olduğundan; bir rehber vasıtasiyle yüzlerini kesretten vahdete, faniden bakiye çevirmek istemesine mukabil; en azami bir derecede, en eblağ bir surette, Kur'an vasıtasiyle en ahsen bir tarzda rehberlik eden ve risaletin vazifesini en ekmel bir tarzda ifa eden yine bilbedahe O Zattır... S.)
- Directory.
- Handbook.
- Guidebook.
- Guide.
- Guidance conselor.
- Pathfinder.
- Careers officer.
- Cicerone.
- Conductor.
- Courier.
- Pilot.
- Rudder.
- Guidebook kılavuz.
- Telephone directory.
- Telephone book.
- Phone book.
- Transit guide.
- Address directory.
- Guide book.
- Companion.
- Companion guide.
- Consultant.
- Finger board.
- Guru.
- Instruction booklet.
- Leader.
kılavuz kitap
- Bir kurumda, bir uğraş dalında, bir kentte vb. çalışanların kimliklerini ve oturdukları yeri belirten danışma kitabı.
- Bir kent, bir bölge ya da bir ülke vb. üstüne bilgi veren danışma kitabı.
- Directory, guide.
rehber eşliğinde
- Guided.
rehber feneri
- Leading light.