receipt of merchandise ne demek?
- Özdek alındısı
özdek
- Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde.
- Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat.
- İş yerlerinde eşya ve malzeme işleriyle ilgilenen bölüm, ayniyat.
- İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği veya yararlandığı doğal cisimler, nesneler.
- Uzayda yer tutan, bir kütlesi olan her tür varlık.
- (Yalın anlamiyle) İnsanın çalışmasıyle bir erek uğruna biçim verdiği ya da yararlandığı doğal cisimler, nesneler. (Felsefede) 1- Temel özelliği yer kaplama olan varlık (Descartes). 2-(Tin, ruh ve düşünün karşıtı olarak) Duyularla algılanan cisimleri kuran töz; cisimsel olanın parçalanmaz bozulmaz tözü. 3- (Aristoteles felsefesinin özel kavramı olarak) Ancak bilim yoluyle gerçeklik kazanacak olan, henüz belirsiz olanak durumundaki şey: a. İlközdek (hyle proteprima materia) saltözdek, bütün şeylerin temelde bulunanı (hypokeimenon-substratum), kendiliğinden var olmayan, ancak biçimle etkinleşen gerçeklik, b. Sonözdek (hyle eskhate) ya da ikinciözdek (materia secunda): Biçim almışözdek.
- Matter.
- Staff
- Matière
- Materia, materies
receipt
- Alındı
- Makbuz
- Fiş
- Reçete
- Makbuz, alındı
- Hasılât
- Alma
- Makbuz vermek, ödendiğine dair imza koymak.
- Fiş vermek, makbuz vermek
receipt form
- Makbuz
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
merchandise
- Satış eşyası
- Emtia, mal
- Alışveriş etmek
- Ticaret yapmak
- Ticari eşya
Türetilmiş Kelimeler (bis)
receiptreceipt formreceipt makbuzreceipt stampreceipt voucherreceiptsrecebrecebanrecec mevacibirecederecedingrecrec.recarecacrecahofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak