rebound ne demek?
- Çarpıp geri sıçramak, geri tepmek; yansımak, yankılamak
- Sekmek, çarpıp geri gelmek, yansımak, yankılanmak
- Geri sekme, çarpıp geri gelme. (spor) ribaunt.
- Hayal kırıklığından sonraki tepki.
- Yankılanmak.
- Esneklik
- Ball which bounces back away from the basket (Basketball); puck that bounces back away from the goal (Hockey).
rebound acid secretion
- Rebound asit salgılanması
rebound asit salgılanması
- Asit engelleyici bir ilaç verildiğinde artmış olan asit salgısının, ilaç mideyi terk ettikten sonra da devam etmesi durumu.
- Rebound acid secretion.