reassuring ne demek?
- Güven verici
- Güven tazeleyici
- Rahatlatıcı
güven
- İnanma ve bağlanma duygusu.
- Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat.
- Yüreklilik, cesaret.
- Hastanın, sorunlarının çözümünde sağaltımcıyle olumlu sonuçlara varabileceği konusundaki inancı.
- Korku ve kuşku duygusundan uzak.
- Sevinç, mutluluk.
Trust.
Confidence.
Reliance.
Assurance.
reassurance
- Doyurma
- İçini rahatlatma
- Güvence, reasürans
- Yenilenmiş sigorta
- Yeniden güven verme
reassure
- Tekrar sigortalamak
- Sigortayı yenilemek
- Güvenini tazelemek
- Yeniden güven vermek
- Güvence vermek