reason ne demek?
- Sebep, neden, illet
- Delil, tanıt
- Akıl, fikir
- Mantık
- Hak, insaf, adalet
- Usa vurmak, uslamlamak
- Sonuç çıkarmak, anlamak
- Münakaşa etmek, müzakere etmek
- Mantıklı davranmak
- İkna etmeye çalışmak
- Düşünüp taşınmak, etraflıca düşünmek
- Bulmak, konuşmak, görüşmek
- Kanıtlamaya çalışmak, çözmek
- Muhakeme etmek
- İdrak, anlayış
reason out
- Düşünüp taşınmak, etraflıca düşünmek
reason s.t. out
- Bir şeyi akıl yoluyla çözmek/çözmeye çalışmak.