rant ne demek?
- Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir.
- Üretim faktörlerinden biri olan doğanın üretimden aldığı pay.
- Bk. kira
- Bk. tekelci toprak geliri
- Unearned income.
- Annuity.
- Annuity cost.
- Government annuities.
- Loud bombastic declamation expressed with strong emotion.
- Pompous or pretentious talk or writing.
- To rave in violent, high-sounding, or extravagant language, without dignity of thought; to be noisy, boisterous, and bombastic in talk or declamation; as, a ranting preacher.
- High-sounding language, without importance or dignity of thought; boisterous, empty declamation; bombast; as, the rant of fanatics.
- Talk in a noisy, excited, or declamatory manner.
- Rent.
- Yüksekten atmak, atıp tutmak, bağırarak ve mimiklerle konuşmak, ateş püskürmek
- ), (i.) ağız kalabalığı etmek, yüksekten atmak, büyük söz söylemek, atıp tutmak
- Ağız kalabalığı, abartmalı söz
kira
- Bu biçimde tutulan taşınmaz
- Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
- Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
- Kirada olan taşınmaz
- Bir malın kullanımı karşılığından ödenen bedel.
- Bk. tutmanlık
- Bir eşya veya yerin, geçici bir zaman kullanılmak üzere para ile bir kimseye verilmesi.
- Hire.
- Rental.
- Renting.
rant arayışı
- Normal kârın üzerinde kâr sağlamak için iktisadi karar birimlerinin tekel gücü elde etmeye yönelik çabaları.
- Rent seeking.
rant benzeri
- Kısa dönemde toprak dışındaki üretim faktörlerinin ya da malların sunumlarının artırılamamasından ortaya çıkan kazanç fazlası. krş. krş. farklılık rantı, kent rantı, kalite rantı, yetenek rantı
- Quasi-rent.