radius ne demek?
- Telli çalgılarda, değeri arttıkça klavyenin o derece düz ve değeri azaldıkça klavyenin o derece bombeli olduğuna işaret eden klavye yüzeyinin eğim çapı
- Bkz. radyus
- Döner kemik, ön kol kemiği
- Çevre (daire), etki alanı, erim
- Radyal bir parça ya da yapı
- Straight line drawn from the center of a circle to the circumference; one of the bones of the forearm.
radyus
- Yarıçap
- Döner kemik.
- Böcek kanadının en önemli damarı.
- Kuş teleklerinde tüy ekseninden ayrılan ramus adlı dallar üzerindeki ikinci dallar.
- Radius.
- Strahlen
- Barbule, radius
- Radius: ışın
- Radius
radius extension
- Şümul
radius of convergence
- Yakınsaklık yarıçapı