rabıtalı ne demek?
- Düzgün, düzenli
- Sözünü bilen, tutarlı, ağırbaşlı
Gönül isterdi ki herkes akıllı ve rabıtalı olsun.
A. Ş. Hisar - Bağlantılı.
Orderly.
Coherent.
Consistent and logical.
Conscientious and capable.
Decorous.
rabıta
- Tarikatlarda müridin şeyhi aracılığıyla kalbini Allah'a bağlaması.
- Bağlayan şey, bağ
- İki şeyi birbirine bağlayan ip.
- İlgi, ilişki
- Birbirini tutma, tutarlık.
- Düzen, sıra.
- Birbirine geçmeli tahtadan bir döşeme türü.
- 1. iki şeyi birbirine bağlayan şey, bağ. 2. münasebet, ilgi. 3. bağlılık, mensub olma. 4. sıra, tertip, usul, düzen.
Connection.
Congruity.
rabıtabend
- Rabtedici, bağlayıcı.