rızam ne demek?
- Büyük kaya parçası.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
Large.
Wide.
rıza
- Kadere mukadderata boyun eğme.
- Bir şeyin olmasına muvafakat etme.
- Razı olma.
- İsteme, istek.
- Hoşnutluk, memnuniyet.
- Muvafakat, kabul.
- Memnunluk, hoşluk, razı olmak.
Compliance.
Consent.
Implied consent.
rıza göstermek
- Razı olmak, onamak, uygun bulmak.
To consent, to assent to.