rüzgarlı ne demek?

  1. Rüzgârı olan, esintili, yelli.
  2. Rüzgâr alan, rüzgâra açık

    Hava bulutlu ve üzerinde durduğumuz tepe rüzgârlı idi.

    A. Haşim
  3. (en)Windy, breezy, blowy, puffy, windswept, bleak, gusty.
  4. (en)Gusty.
  5. (en)Rough.
  6. (en)Windy.
  7. (en)Breezy.

rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu

  1. Rüzgârlı havada kuytu bir yer, yağmurlu bir havada da uyku tercih edilir.

rüzgarlık

  1. Kapı üstlerine konulan eğik saçak biçimindeki örtme.
  2. Kapı üstlerine konulan eğik saçak biçimindeki örtme.
  3. Rüzgârdan korunmak için giysilerin üstüne giyilen bir tür üstlük.
  4. Yelkesen.
  5. (Mimarlık) bk. kapı sundurması.
  6. Bk. yelkıran
  7. (en)Apron.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusurüzgarlıkrüzgarlılıkrüzgarla çalinan lirrüzgarla şişmekrüzgarlamarüzgarlamakrüzgarlanmarüzgarrüzgar alanrüzgar almakrüzgar altırüzgar aşındırması
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın