rüzgarlı ne demek?
- Rüzgârı olan, esintili, yelli.
- Rüzgâr alan, rüzgâra açık
Hava bulutlu ve üzerinde durduğumuz tepe rüzgârlı idi.
A. Haşim Windy, breezy, blowy, puffy, windswept, bleak, gusty.
Gusty.
Rough.
Windy.
Breezy.
rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu
- Rüzgârlı havada kuytu bir yer, yağmurlu bir havada da uyku tercih edilir.
rüzgarlık
- Kapı üstlerine konulan eğik saçak biçimindeki örtme.
- Kapı üstlerine konulan eğik saçak biçimindeki örtme.
- Rüzgârdan korunmak için giysilerin üstüne giyilen bir tür üstlük.
- Yelkesen.
- (Mimarlık) bk. kapı sundurması.
- Bk. yelkıran
Apron.